ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ (İzale-i Şuyu)

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davası Nedir?

Ortaklığın giderilmesi, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine tabi olan taşınır veya taşınmaz mallara ilişkin paylaşım davasıdır. Ortaklığın giderilmesi davasında, ortaklar arasındaki mülkiyet ilişkisinin sona erdirilmesi amaçlanır. Mevcut olan mülkiyet ilişkisi mahkeme tarafından sona erdirilerek ferdi mülkiyete geçilecektir. Dava konusu malın bölünmeye uygun olmaması halinde mal, açık artırma ile satışa çıkarılacaktır. Ortaklığın giderilmesine hangi şekilde hükmedileceğinin belirlenmesi için keşif gerekmektedir. Böylece taşınmazların değeri, tapu kayıtları ile zemin arası ilişki belirlenerek uygun şekilde ortaklığın giderilmesi sağlanacaktır.

Ortaklığın giderilmesi davasını, söz konusu malda pay sahibi olan her paydaş açabilir. Dava, ortaklardan biri veya birkaçı tarafından diğer ortaklar davalı gösterilerek açılacaktır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesine göre tüm paydaşlar, davada yer almak zorundadır. Bunun sebebi dava sonucunun tüm paydaşları etkileyecek olmasıdır. Paydaşlardan birinin ölümü halinde, mirasçılık belgeleri alınacaktır. Böylece mirasçılar davaya katılabilecektir.

Ortaklığın giderilmesi için dava yoluna başvurmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunludur. Ortaklığın giderilmesi davasında Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir. Taşınır mallarda ise genel yetki kuralları uygulanarak davalının yerleşim yeri yetkili olacaktır.

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) davaları uzun sürer mi?

Ortaklığın giderilmesi davasının sonuçlanma süresi, yargıya ve taraflara bağlı olarak değişebilmektedir. Davanın seyrinde etkili olan faktörler genel olarak:

  • Mahkemelerin iş yoğunluğu,
  • Dava konusu malların nitelik ve miktarı,
  • Dava taraflarının sayısı ve mahkemeye ulaşılabilirlik durumları,
  • Karar sonucunda yargı yoluna başvurulması,

Olarak ifade edilebilir. Dava sürecini yavaşlatan etkenlerin bulunmaması halinde bir ya da bir buçuk yıllık süre içerisinde dava sonuçlanabilmektedir. Dava sürecini olumsuz yönde etkileyecek faktörlerin bulunması halinde davanın sonuçlanması yıllar alabilmektedir.

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Masrafları 2025? 

Ortaklığın giderilmesi davasının tarafların isteği doğrultusunda uygun sürede sonuçlanabilmesi için avukattan hukuki yardım alınması yararlı olacaktır. Davanın açılabilmesi için öncelikle arabulucuya başvurulacaktır. Arabuluculuk sürecinde anlaşma olması halinde anlaşma konusundaki miktar belirlenecektir. Bu miktara ilişkin Avukatlık Asgari Ücret Tarife’sinde yer alan hesaplamanın dörtte bir fazlası, arabuluculuk ücreti olarak ödenecektir.

Gerek arabuluculuk faaliyetleri gerekse yargılama aşaması için  vekalet ücreti, asgari tutarda belirlenmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre belirlenecek ücretler bahsedilen tutardan düşük miktarda olamayacaktır. Asgari tutardaki ücretler bu şekilde olmakla birlikte tarafların ödemesi gereken ücret, her davada değişkenlik göstermektedir. Bunun sebebi her somut davanın özelliklerinin farklılık arz etmesidir. Dolayısıyla dava takipleri için gereken ücretler, müvekkiller ile avukatları arasındaki sözleşmesel ilişkiye göre belirlenecektir.

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Satış Prosedürü

Ortaklığın giderilmesine ilişkin paylaşım biçimleri, Türk Medeni Kanunu’nun 699. maddesinde açıklanmıştır. İlgili hükme göre dava konusunun bölünmesi durum ve koşullara uygun düşmeyebilir. Aynı zamanda malın bölünmesi durumunda önemli bir değer kaybı meydana gelebilir. Bu durumda da mal, bölünerek paylaştırılamayacaktır. Durumun gereğinden bağımsız olarak tarafların satış talebinde bulunması da mümkündür.  Bu hallerin varlığında, mahkemece açık artırmaya satışa hükmolunacaktır. Açık artırmayla satışın sadece paydaşlar arasında yapılabilmesi için tüm paydaşların rızası gerekmektedir.

Ortaklığın giderilmesinde satış usulü izlenecekse bu satış, icra dairesi veya satış memurları tarafından gerçekleştirilecektir. Açık artırma, herkese açık veya sadece taraflara hitap edecek şekilde gerçekleşebilir. Sadece paydaşlar arasında yapılacak açık artırma için tüm paydaşların rızası aranmaktadır.

Davaya ilişkin satış kararı verildiğinde satış bedeli üzerinden mahkemece harç alınacaktır. Bu harç yaklaşık olarak satış bedelinin yüzde onluk dilimine tekabül etmektedir.  Ortaklığın giderilmesi için izlenecek satış prosedüründe İcra İflas Kanunu hükümleri uygulanacaktır. İcra İflas Kanunu hükümlerine göre taşınmazın değeri bilirkişi aracılığı ve satış memuru ile belirlenecektir. Satış sırasında bu şekilde belirlenen değer esas alınacaktır.

Ortaklığın giderilmesi için satış yolu izlendiğinde dava konusunun bütünleyici parçaları da satış kapsamında olacaktır. Bütünleyici parçaların istisna tutulması için,

  • Dava konusunun değerini artırıcı nitelikte olması,
  • Paydaş mülkiyetinde olması,
  • Diğer paydaşların da onayı bulunması,

Gerekmektedir. Böylece bu hususların da değeri tespit edilecektir. Satış sonu bedel üzerinden ilgili paydaşın hak kaybı önlenecektir.

Ortaklığın satış yoluyla giderilmesinde gerekli prosedürler izlendikten sonra satış bedeli belirlenecektir. Bu bedel, paydaşların tapu kaydındaki veya mirasçılık belgelerindeki payları oranında paydaşlar arasında dağıtılacaktır.

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Değer Tespiti Nasıl Yapılır?

Ortaklığın giderilmesi davasında, dava konusu malların değeri belirlenmesi için keşif düzenlenmektedir. Keşif sonrasında bilirkişilerce malın dava tarihindeki değeri rapor edilerek belirlenmektedir. Ancak bu rapor sonrasında satış sırasında da bir rapor tanzim edilerek satış prosedüründeki rapor üzerinden değer belirlenmektedir.

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasında Hissedarlar Arasında Satış

Ortaklığın giderilmesi davasında hissedarlar arasında satış, Türk Medeni Kanunu’nun 699. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili madde hükmüne göre satışın hissedarlar arasında yapılabilmesi için bütün paydaşların rızası gerekmektedir.

Satışın hissedarlar arasında yapılabilmesi için rıza aranması hususu, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2012/17329 Esas, 2013/1050 Karar sayılı kararında hükme bağlanmıştır. Somut olayda, duruşmalara tüm paydaşlar katılmamıştır. Katılan paydaşların ise hissedarlar arası satış konusundaki beyanları alınmamıştır. Bu durumda Yargıtay’a göre paydaşlar arasında ittifak bulunmamaktadır. Bu sebeple açık artırmanın umuma açık şekilde yapılması gerekmektedir. Gerekli şartlar sağlanmadan hissedarlar arası satış kararının verilmesi Yargıtay tarafından bozmayı gerektirmiştir.

Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davasında Hissedarın Ön alım hakkı var mıdır?

Ortaklığın giderilmesi davasında hissedarın alış önceliği, önalım hakkına ilişkindir. Önalım hakkı, paylı mülkiyet paydaşının taşınmaz üzerindeki payının üçüncü kişiye satılması halinde kullanılır. Önalım hakkının kullanılabilmesi için dava açmak gerekmektedir. Önalım hakkı, diğer paydaşlar tarafından kullanılacaktır. Böylece diğer paydaşlara satın alma hakkı konusunda öncelik tanınmış olacaktır. Yapılan satışın paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi gerekmektedir. Bildirim tarihinden itibaren üç ay ve her halde satıştan itibaren iki yıl geçmesiyle önalım hakkı düşecektir.

Türk Medeni Kanunu’nun 733. maddesine göre cebri artırmayla yapılan satışlarda önalım hakkı kullanılamayacaktır. Bu durumun örneği, taşınmazın borç sebebiyle satışıdır. Bir borçtan kaynaklı olarak taşınmazın satışına karar verildiğinde hissedarların ön alım hakkını kullanmaları söz konusu olmayacaktır.

Mirasçıların önalım hakkını kullanmaları söz konusu değildir. Bunun sebebi ortaklığın giderilmesi davası açılmadan veya gerekli anlaşma yapılmadan önce mirasçıların mülkiyetinin elbirliği mülkiyeti oluşudur. Ön alım hakkı paylı mülkiyette kullanılabileceğinden mirasçılar paylı mülkiyete geçiş sağlanmadığı sürece ön alım hakkını kullanamayacaktır.

 

BOŞANMADA TAZMİNAT VE TAKI (ZİYNET)

 

T.C YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas No:2016/4634
Karar No:2017/9893
Karar Tarihi: 21.09.2017
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatların miktarları ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. Daha fazla oku “BOŞANMADA TAZMİNAT VE TAKI (ZİYNET)”

BİR YIL DOLMADAN İŞTEN ÇIKARILMA

 

T.C YARGITAY

Esas No:2013/23209
Karar No:2014/5772
7. Hukuk Dairesi
Karar Tarihi: 12.03.2014

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde muhasebe koordinatörü olarak 30.04.2001- 29.04.2002 tarihleri arasında çalıştığını, E.. D..’ın sorumluluğundaki kasayı denetlediğinde kasada açık olduğunu tespit ederek işverene bildirdiğini, iş akdinin kıdem tazminatına hak kazanmasına 1 gün kala salt kıdem tazminatı hakkından mahrum bırakmak için haksız ve kötüniyetli olarak feshedildiğini, maddi zarara uğratıldığını, ayrıca yıllık izin kullandırılmadığını iddia ederek kıdem, ihbar ve kötüniyet tazminatı ile maddi tazminat ve yıllık izin ücreti alacağının tahsilini istemiştir. Daha fazla oku “BİR YIL DOLMADAN İŞTEN ÇIKARILMA”

İŞ KAZASI TAZMİNAT

İş kazası sonrası maddi ve manevi tazminat davası sürecinin nasıl işlediğini ele aldık. İş kazası, işçinin, işverenin hakimiyeti altında bulunduğu sırada, onun için ifa ettiği işten veya iş dolayısıyla dış bir sebeple aniden meydana gelen bir olay sonucu uğramış olduğu kazadır. İş kazası tazminat davası adlı yazımızda tazminat taleplerini ele aldık. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13’üncü maddesi uyarınca iş kazası; Daha fazla oku “İŞ KAZASI TAZMİNAT”

ARABULUCULUK SÜRECİ

Gelişen teknoloji, sanayileşme, artan ihtiyaçlar, ticari hayatta artan rekabet gibi sebeplerle artan çatışmalar; mahkemelerin iş yükünün artmasına, bunun doğal sonucu olarak yargılama sürecinin uzaması, masrafların artması gibi çeşitli sorunlara sebep olmaktadır. Bu nedenle, tarafların mahkeme dışı başvurabilecekleri alternatif başvuru yöntemlerine ihtiyaç duyulmuştur. Alternatif uyuşmazlık çözümü, genel olarak yansız bir üçüncü kişinin, doğmuş uyuşmazlığın çözümü konusunda yardımcı olmak ve çözüme ulaşmada taraflara katkıda bulunmak üzere katıldığı seçimlik bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak tanımlanabilmektedir. Arabuluculuk, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri arasında en çok ilgi gören alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir.
Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinde temel amaç, hukuki uyuşmazlık taraflarının karşılıklı görüşmelerde bulunarak, menfaat dengesi bakımından orta yolu bulmalarının sağlanmasıdır. Daha fazla oku “ARABULUCULUK SÜRECİ”

MESLEK HASTALIĞI -İş Hukuku

İş kazaları ve meslek hastalıkları, çalışma hayatının en önemli sorun alanları arasındadır. Dünya genelinde milyonlarca insan iş kazası ve meslek hastalıkları sebebiyle hayatını kaybetmiş ve halen insanlık büyük kayıplar vermeye devam etmektedir. Sanayileşmenin ilerlemesiyle beraber, hemen her işkolunda toksik maddeler ya da fiziksel etkenler nedeniyle çalışanlar, bedenen veya ruhen zarar görmekte ve hatta ölümler görülmektedir. Sanayileşmenin ilerlemesi ve yaygınlaşmasıyla bazı alanlarda daha fazla görülmekle beraber, hemen her işkolunda ortaya çıkan ve çalışanın mesleğinden ötürü maruz kaldığı etkenlerden dolayı sağlığının bedenen veya ruhen zarar görmesi şeklinde tanımlanabilen meslek hastalıkları ile tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de azımsanmayacak derecede karşılaşılmaktadır. İş sağlığı; bütün mesleklerde çalışanların bedensel, ruhsal ve sosyal yönlerden iyilik hallerini sürdürmeleri ve daha üst düzeylere çıkarılması, iş güvenliği; işçilerin iş kazalarına uğramalarını önlemek amacı ile güvenli çalışma ortamını oluşturmak için alınması gereken tedbirlerdir. Bursa işçi avukatı alanında hizmet vermekteyiz. Daha fazla oku “MESLEK HASTALIĞI -İş Hukuku”

Koronavirüs Salgını Kapsamında İşyerinde Alınması Gereken Tedbirler

Koronavirüs Salgını Kapsamında İşyerinde Alınması Gereken Tedbirler-İş Hukuku

Covid-19 salgının yayılımını azaltmak ve tehlikeyi en aza indirmek adına işyerlerinde salgına karşı bir takım önlemlerin alınması gerekmektedir. Bu kapsamda bazı işyerleri faaliyetini tamamen durdurmuş bazı işyerleri ise işin niteliği uygun olduğundan evden çalışma uygulamasına geçmiştir.

Daha fazla oku “Koronavirüs Salgını Kapsamında İşyerinde Alınması Gereken Tedbirler-İş Hukuku”

Koronavirüs Salgınının İş Sözleşmelerine Etkisi ve Fesih Yasağı

Koronavirüs Salgınının İş Sözleşmelerine Etkisi ve Fesih Yasağı-Bursa İş Avukatı

Şu günlerde ülkemizde ve tüm dünyada görülmekte olan COVİD-19 salgın hastalığı birçok hukuki alanı etkilemekle birlikte özellikle sözleşmeler hukuku bakımından birçok sorunu beraberinde getirdi.

Daha fazla oku “Koronavirüs Salgınının İş Sözleşmelerine Etkisi ve Fesih Yasağı-Bursa İş Avukatı”

Koronavirüs Nedeniyle Kısa Çalışma Ödeneği

Koronavirüs Nedeniyle Kısa Çalışma Ödeneği-Bursa İş Avukatı

Ülkemizde ve tüm dünyada etkisini gösteren ve global bir kriz haline gelen COVİD-19 (korona virüsü) salgınıyla birlikte her alanda birçok hukuki soru ve sorunla karşı karşıya kalmaktayız.

Daha fazla oku “Koronavirüs Nedeniyle Kısa Çalışma Ödeneği-Bursa İş Avukatı”